kamusal alan ve medya

Kamusal Alan ve Medya

Münevver Karabulut Cinayetinin Basındaki Yansımaları

Erdal Dağtaş


ISBN No: 9786055580568

320 sayfa


Kamusal alan; bireylerin aktif katılımı ve özgürce tartışmasına açık, şiddetten ve kişisel çıkarlardan arınmış iletişimsel eylemin sürdürüldüğü, rasyonel-eleştirel söylemin yapılandırıldığı ve...

Kamusal alan; bireylerin aktif katılımı ve özgürce tartışmasına açık, şiddetten ve kişisel çıkarlardan arınmış iletişimsel eylemin sürdürüldüğü, rasyonel-eleştirel söylemin yapılandırıldığı ve devletin müdahalesinden kurtarılmış bir alandır. Karşıt kamusallıklar ise, tarih boyunca kamusal alan içerisinde seslerini duyurmuştur. Çeşitli toplumsal alt-gruplar, işçiler, farklı etnik ve milliyetçi gruplar, dini cemaatler, kadınlar, marjinal sınıflar farklı yer ve biçimlerde kendi iletişim ağlarını, örgütlülüklerini, kamuoylarını ve gündemlerini resmi olmayan yollardan oluşturmuşlardır. Bu konuda, yaygın medya karşısında; alternatif ve muhalif/karşıt medya önemli bir rol üstlenmiştir.

Türkiye’de ise, farklı/karşıt kamusal alan tanımlamaları üzerine yürütülen tartışmalar; kamusal alanın şekillenmesi için verilen mücadelenin söylemsel bir ifadesi olarak tanımlanabilir. Günümüz Türkiye “kamusal alanı”nda; farklı kamusal adacıkların etkinliği zayıfla(tıl)sa da varlıklarını halen sürdürmektedir. Kaldı ki, hem sınıfsal hem de kültürel kimliklerin kamusal alanda ve medyada temsiliyet kazanma çabalarına yönelik yürüttüğü farklı mücadelelerin galebe çalması konusunda; medyanın da, kendisini yeniden bir özeleştiriye tutmasının zamanı çoktan gelip geçmeye başlamıştır.

Bu kitap, kamusal alan ile medya arasındaki ilişkinin tarihsel serüvenini ve bu konuda yöneltilen eleştirileri değerlendirmektedir. Ayrıca, kitapta, Türkiye basınının, “Münevver Karabulut Cinayeti ve Cem Garipoğlu yargılamasına” ilişkin inşa ettiği sunumların benzerlik ve farklılıklarına vurgu yapılarak nasıl bir kamusal alanın oluştuğu da irdelenmektedir. Kuşkusuz, bu örnek olay, cinayetin işlendiği tarihten yargı kararına uzanan süreç içinde; Türkiye’nin kamusal alanını belirleyen tarihsel ve toplumsal yapı ile medyanın ekonomi politiği dikkate alınarak tartışılmıştır. Dolayısıyla, bu çalışma, kamusal alan ve medya tartışmaları çerçevesinde; okurlara neden ve nasıl sorularını düşündürmeyi amaçlamaktadır. En azından, kitabın bu yönde okunması yararlı olacaktır...

Medya ve İletişim
REKLAM DAYATIR
Reklam Dayatır
Kenan Demirci
medya söylem demokrasi
Medya Söylem Demokrasi
Fatma Gürses
Türkiye’de Amatör Radyoculuk Tarihi
Türkiye'de Amatör Radyoculuk Tarihi
Süleyman İlaslan
iletişim sözlüğü kapak
İletişim Sözlüğü
Erol Mutlu